KIYMALI YUMURTA

Güneşin en parlak olduğu, benimse en huzursuz olduğum günlerden biriydi, Hziran aynın ortasında evde sıkılırken ve ergen bir genç iken ne yapacağımı düşünüyorum. Evden çıkmanın en iyi seçenek olduğunu düşünüp kendimi dışarı attım ve dedemi ziyaret etmeye karar verdim. Dedem 74 yaşında emekli albay.Mesleği bıraktıktan sonra insanlara zulmetmesi yetmemiş gibi birde hayvanlara eziyet etmek için kasaplık mesleğini seçmişti. Öğlen vakti yanına uğradığımda, yüzünde yine o kin dolu ifade vardı. Çırağı öğle yemeğine çıkmış olacak ki dedem kesimhane de yine kan revan içinde tek başına söyleniyordu. Eliyle bana bekle işareti yaptıktan sonra kahveden bana bir kuşburnu söyl
ediğine dalalet olan kahvehanenin kuru-kara çırağı dükkana geldi. Benimle hemen hemen aynı yaşlarda olmasına rağmen benim milyon kat uzağımda bir çağdan gelmiş gibi bir hayat yaşıyordu. Kuşburnumdan aldığım ilk yudumun ardından, dedem karnımın aç olup olmadığı sordu, elindeki kanlar içindeki satırla. Bu adama olumsuz cevap vermek ne mümkün, açım dedim tabi. 5 dk ya hazır olacağını söyleyip yine kuzu mezarlığına geri dönerken bende kıçına lale sokulmuş koyunları incelemeye başladım. Gerçekten 5 dk sonra elinde kıymalı yumurta olan sağan ile belirdi kuzu katili dedem. Yemeğimizi yedikten sonra sürekli tıraş kolonyası ve tütün kokan dedem kapının önünde yine ritüelini gerçekleştirmek üzere yol aldı. Bende koyun mezarlığına göz atmaya karar verip cinayet mahalline girdim. Bu yerde duran kesinlikle ne koyun bacağı veya gövdesi değildi. Kafamı sola çevirdiğimde gerçek gün gibi karşımdaydı. Dedem yaklaşan kurban bayramında çırağını kıyma yapmaya karar vermiş. Kapının açılış sesi ile başımın arkasında büyük bir ağrı hissetmem aynı anda gerçekleşti. Tahminen yarım saat sonra ellerimden daha soğuk bir oda da gözlerimi aralarken çırak katili dedem yakmış sigarasını beni izliyordu. Hiç bir şey göründüğü gibi değil diyerek söze başladı ve devamını getirdi. İkna olmuştum, dedemin çırağın annesi ile ilişkisi varmış, çırak bunu öğrenmiş ve güçlü olan güçsüzü yenmiş. Şimdi ne olacaktı derken dedem elime en sevdiği bıçağını tutuşturdu. İlk başta kendimi öldürmemi isteyecek sansam da boynuna zincir geçirdiğini fark ediyorum. Katili öldürüp katil olmamı istiyordu benden. Halbuki azıcık evde canım sıkılmış dedemle sohbet edip çırakla futbol konuşacaktık, şimdi şu başıma gelenlerde neyin nesi. Her şey yarım saat içinde bitmişti. Dedem yapacağım her şeyi anlatmıştı. Önce ayaklarından tavan astım, sonra şah damarına derin bir yarık açtım, 7 dk içinde bütün kanı boşaldıktan sonra önce kol ve bacaklarını yüzdükten sonra iç organlarını çıkartıp gövdesini de yüzmüştüm. Bütün etlerini kıyma makinesinde çekip rafa yerleştirmiş. Artık bu günden sonra dedemin yerini almıştım. 15 yaşımda hayatımın geri kalanına yön verecek büyük bir adım atmıştım. O günden sonra ne zaman canım bu kadar sıkılsa kıymalı yumurta yapıyorum.   

Yorumlar